Sabahattin Ali’nin romanları ve öyküleri hepinizin malumu,
kalemi sağlam olan bir yazardır Ali. Fakat onu daha iyi tanımak ve anlayabilmek
adına okunması gereken eserleri kesinlikle mektupları ve mecmualarda çıkan
yazılarıdır.
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler öncelikle Ali ile yapılan
anketlerle ve röportajlarla başlıyor. Sonrasında Ali’nin de başyazarlığını
yaptığı Markopaşa mecmuasındaki yazılarıyla devam ediyor.
Markopaşa yayın hayatına 25 Kasım 1946 yılında başlayan, müdürlüğünde
Sabahattin Ali’nin yanı sıra Aziz Nesin, Mücap Nedim Ofluoğlu ve Mustafa
Uykusuz’un da bulunduğu haftalık siyasi mizah gazetesidir. İkinci sayısından
itibaren ara ara sansürlere maruz kalan dergi, 22. sayısından sonra yayın
hayatına Merhumpaşa ve Malûmpaşa isimleriyle devam eder. Daha doğrusu Markopaşa
24. Malûmpaşa ise 6. sayısından itibaren başladığı yoldan tam tersi bir yola
sapar. Yani bizim yazarımız Sabahattin Ali ile bir bağı kalmamıştır.
Bütün bu mecmualardan sonra Sabahattin Ali’nin ‘Alibaba’ ve ‘Zincirli
Hürriyet’ dergilerinde yayımlanan yazıları gelir.
Başlarda Ali; sanattan, tiyatrodan, okuduğu yazarlardan ve
kitaplardan bahsediyor bu kitapta bulunan yazılarında. Markopaşa dergisi ile
birlikte siyasi konulardan da sık sık bahseder hâle geliyor. İşte benim kanaatimce
ölüm sebeplerinden biride bu yazılar. Fikrini, düşüncesini öyle açık beyan
etmiş ki Ali, ister istemez bunun sebep olduğunu düşünüyorsunuz. Yani en
azından ben bu şekilde düşünüyorum.
Uzun lafın kısası, iyi ki varsın Sabahattin Ali. İyi ki…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder