6 Ağustos 2019 Salı

Üç Usta "Dostoyevski"


Stefan Zweig, Üç Usta kitabında şöyle der Dostoyevski için; 
Fyodor Mihailoviç Destoyevski’den ve onun iç dünyamız için taşıdığı anlamdan layıkıyla söz etmek zor ve sorumluluk gerektiren bir şeydir; çünkü bu benzersiz cesaret ve güç, yeni bir ölçü ister. 
İlk yaklaştığında kendi içinde bütün bir eser, bir yazar bulacağı yanılgısına kapanır insan; fakat sınırsız bir şey, kendi yörüngelerinde dönen yıldızlarıyla, gök kubbelerinin bambaşka müziğiyle bir evren keşfeder. Bu âleme sonuna kadar nüfuz edebileceğine dair cesaretini yitirir akıl: İlk fark edilen, büyüsünün fazlasıyla yabancı olduğu, fikrinin sonsuzluğa doğru fazlasıyla geniş olarak kümelendiğidir; iletisi, ruhun bu yeni gök kubbede, yurdunun göklerinde olduğu gibi bir anda bulup çıkaramayacağı kadar yabancıdır. Dostoyevski, içeriden yaşamadıkça bir hiçtir.”

Dostoyevski ile ilk tanışmamız yıllar öncesine dayanır. “Yeraltından Notlar” tanışma kitabımızdır bizim. İlk okuduğumda tam kavrayamadığım bundan sebep ikinci kez okuduğum bir yapıttır ayrıca. İşte Zweig’e bu yüzden sonuna kadar katılıyorum. Dostoyevski, içeriden yaşamadıkça bir hiçtir.

Bir eseri okurken yazarı hakkında çoğu zaman bir bilgi birikimi yapmadan direkt okumaya koyulurum. Her kitap için değil belki ama çoğunluğu için yazarının hayatı da cümlelerin bir yerine sıkışmış olur. Bundan sebep yazarını anlamadan kitabı anlamak pekte mümkün olmaz. Dostoyevski ile aramızdaki ilişki işte böyle bir şey. Okuyorum ama bir yanı eksik kalarak.

Eğer Dostoyevski ile ilgili olan ve mutlaka okumalısın dediğiniz bir kitap varsa önerilerinize açığım.

Sevgiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder